Gönderen Konu: TRAVMA İLE İLGİLİ HERŞEY! ! !  (Okunma sayısı 3982 defa)

Çevrimdışı duygu

  • Moderator
  • Yeni Üye
  • *****
  • İleti: 17
  • Karma: +0/-0
    • Profili Görüntüle
TRAVMA İLE İLGİLİ HERŞEY! ! !
« : Mart 12, 2008, 12:42:39 ÖÖ »
TRAVMA

           Canlı üzerinde beden ve ruh açısından önemli ve etkili yaralanma belirtileri bırakan yaşantı, bir doku ya da organın yapısını ya da biçimini bozan ve dıştan mekanik bir etki sonucu oluşan yerel yara olarak tanımlanmaktadır. Travma ;çoğu zaman kinetik, termal veya kimyasal enerjinin dokulara transferi ile yapısal hasar oluşturmasından kaynaklanır. Normal homeostatik mekanizmaların kaybına, fizyolojik gereksinimlerin artmasına ve anormalleşmesine neden olur.                      
         Ruhsal travma kapsamına fiziksel ve duygusal tacizler (dövülme,gasp olayları,çocukluk cağından beri süregelen sevgisiz ortam, sağlık,eğitim ,barınma ve beslenme gereksinmelerinin karşılanamaması gibi), cinsel tacizler, doğal afetler (deprem, sel, fırtına , gibi),yangınlar , trafik kazaları, savaşlar ,çatışmalardan etkilenmek girmektedir. Araştırmalar her iki kişiden birinin bu tür olaylarla hayatında en az bir kere karşılaştığını gösteriyor. Ruhsal travmayla karşılaşma şansı herkes için eşit değildir. Suç oranının yüksek olduğu yerlerde yaşayanlar, başka ruhsal hastalığı veya alkol-madde bağımlılığı olanlar, askerler, polisler, itfaiye personeli olanlar korkutucu olaylarla daha sık karşılaşırlar. Ruhsal travmalardan sonra en sık görülen iki hastalık: depresyon ve travma sonrası stres hastalığıdır .Kişiyi çok korkutan, dehşet içinde bırakan, çaresizlik duyguları yaratan olayların uzun süren ruhsal sorunlara yol açtığı biliniyor. Ruhsal travmalar dan sonra sık görülen rahatsızlıklardan biri depresyondur. Depresyonun en sık görülen belirtileri isteksizlik, halsizlik, moral bozukluğu, uyku ve iştah bozukluğu ve hayattan zevk alamamadır. Depresyon ruhsal travma dan sonra ilk kez ortaya çıkabileceği gibi, daha önce depresyon geçirmiş kişilerde depresyonun tekrarlaması şeklinde de görülebilir.
Travmanın oluşmasına sebep olan etkenler   ;  
Gerçek bir hayat kaybı,ölüm ya da ölüm tehdidi, ağır bir yaralanma ya da kendisinin ya da başkasının fizik bütünlüğüne yönelik bir tehdit olayını yasamış, tanık olmuştur.Sonuç olarak kişi aşırı korku,çaresizlik ya da dehşete düşme seklinde tepkiler göstermiştir.Uyuşukluk, dalgınlık,duygusal tepkisizlik,donukluk hiç birsey hissetmiyorum, ne ağlamak ne gülmek geliyor içimden sadece bir noktaya bakıp,dalıyorum.Çevrede olup,bitenlerin farkına varma halinde azalma etrafımdan habersizim,kim geldi,kim gitti,kim ne dedi bilmiyorum.Çevreyi olduğundan farklı,yabancı,değişik algılama (derealizasyon) burası sanki benim odam,yatağım değil,sanki boşluktayım,yasadıklarım gerçek değil.Kendini olduğundan farklı ,yabancı algılama (depersonalizasyon) “sanki kendimi dışarıdan izliyorum,ellerim sanki benim ellerim değil. Dissosiyatif amnezi dediğimiz ,travma öncesi,esnası veya sonrasına ait olayları hatırlayamama ne olduğunu,ne yaptığımı bilmiyorum,kimlerle konuşmuşum,nerelerden geçmişim bilmiyorum, bir de baktım buradayım hatta simdi neredeyim bilmiyorum.Travma tik olayın kişinin gözünün önüne tekrar gelmesi, ister istemez düşünmesi,rüyalarda görülmesi, kabuslar,illüzyonlar (nesneleri korkutucu bir şekilde travmayla ilgili nesnelere benzetme,kalemleri bıçak gibi algılama seklinde), flashback dediğimiz sanki o olayı tekrar ayni şekilde yasıyor gibi hissetme hali,olayı hatırlatan şeylerle karsılaşınca kaygı duyma (TV.de seyredilen deprem görüntülerinde, çatışma ve savaş sahnelerinde fenalık hissetme,travma tik olayın yıl dönümlerinde huzursuzluk hisleri)Travma ile ilgili hatıraları akla getiren uyaranlardan kaçınma (onları düşünmek,konuşmak,o duyguları hissetmek,o olayın benzeri etkinlikler, yerler ve kişilerden uzak durma)Aşırı uyarılmışlık hali (uykuya dalmakta ve sürdürmekte zorluk çekme, huzursuz bir şekilde dolaşma, bir noktaya,konuya dikkatini verememe, en ufak bir sesten irkilme,yerinde duramama gibi)Bu belirtiler kişide belirgin bir kaygıya yol açıp,toplum içinde, is yaşantısı, genel uğraşlarında belirgin bir bozulmaya yol açmaktadır.

Travma sonrasında;
Anılar çok canlıdır, olayı anımsatan ve tekrarlayan rüyalar sık görülür. Olayı anımsatan en ufak bir hatırlatıcı karşısında olayın tekrar yaşanması ve gerginlik hissi yaygındır, Stres veren yaşantıyla ilgili olan her türlü hatırlatıcıdan kaçma dikkat çeker, Psikolojik duyarlılık ve uyarılmada artma görülür; duyarlılığı ve uyarılmayı arttıran semptomlardan da mutlaka ikisi görülür.
*    Uykuya dalma ve uykuyu sürdürmede güçlük
*    Patlama halinde kızgınlık ve sinirlilik
*    Konsantrasyon güçlüğü
*    Aşırı şaşkınlık
*    Aşırı temkinlilik


Travma Sonrası Ortaya Çıkan Fizyolojik Harabiyetler
Sözü edilen normal stres tepkileri, vücudumuzda sempatik ve parasempatik sinir sistemine dayalı olarak ortaya çıkar. Sempatik sinir sistemi tehlike algılandığı anda devreye girer. Bedenin tehlikeli durumdan kaçmaya veya tehlikeyle savaşmaya hazırlanması için gerekli değişikliklerin meydana gelmesini sağlar.
-Kalp atışlarında ve nefes alıp vermede hızlanma
-Boğazda sıkışma
-Terleme
-Otonomik sinir sisteminin cevap verme yeteneğinin ve aktivitesinin artar.
-Bunun delilleri de artmış kardiak değerler , kan basıncı yüksekliği ve anormal
uyku özellikleridir.(mesela uykunun parçalanmaz ve uyku latensinin artması
söz konusudur.)
-Sindirim sisteminde hareketlenme
-Kaslarda gerginlik
-Gürültüye karşı duyarlılık, aşırı irkilme
-Yorgunluk
-Uykuya dalmada güçlükler
-Aşırı stresten kaynaklanan baş, göğüs ağrısı
-İştahta değişiklikler
-Mide bulantısı ve cinsel dürtülerde değişiklikler
olarak hissedilir.
-Limbik sistem bozukluğu
-Travma sonrası oluşan şiddetli kanamalar

Travma Sonrasında Ortaya Çıkan Psikolojik Harabiyetler

Ruhsal travmalardan sonra en sık görülen iki hastalık: depresyon ve travma sonrası stres hastalıklarıdır. Bunlar akut stres bozukluğu ve travma sonrası stres bozuklukları olarak sıralanabilir. Kişiyi çok korkutan, dehşet içinde bırakan, çaresizlik duyguları yaratan olayların uzun süren ruhsal sorunlara yol açtığı biliniyor.
Ruhsal travmalar dan sonra sık görülen rahatsızlıklardan biri depresyondur. Depresyonun en sık görülen belirtileri isteksizlik, halsizlik, moral bozukluğu, uyku ve iştah bozukluğu ve hayattan zevk alamamadır. Depresyon ruhsal travma dan sonra ilk kez ortaya çıkabileceği gibi, daha önce depresyon geçirmiş kişilerde depresyonun tekrarlaması şeklinde de görülebilir.
1)Yaşanan üzücü bir olayın bütün duyguları altüst edip birbirine karıştırması.  2)Ruhun iflas etmesi.
3)Disosyasyon : kendini gerçek-dışı ya da bedeninin dışındaymış gibi hissetme;  belirli dönemleri hatırlamak istendiğinde kafanın tamamen boş olması ve hiç bir şey hatırlayamama .                                                                                                                                  
4)Hayatı sekteye uğratacak şekilde yeniden-deneyimleme (re-experiencing) : dehşet verici anıları, kabusları yeniden yaşıyormuş gibi hissetme ve duyumsama.
5)Rahatsız eden anılardan kaçınabilmek için normalde yapılmayacak davranışların sergilenmesi : evden dışarı çıkamama, vb.
6)Madde ve alkol kötüye kullanımı ve bağımlılığı
7)Aşırı derecede duygusal uyuşma (emotional numbing) : içi boşmuş gibi duyumsayarak hiçbir duygu hissedilememesi.
8)Aşırı tepkisellik (hyperarousal): panik ataklar, öfke nöbetleri, aşırı gerginlik, aşırı tedirginlik hissedilmesi).
9)Yoğun kaygı : hayatı durduran derecede endişe duymak, aşırı çaresizlik hissi, düşünce veya davranışlardaki takıntılar.
10)Ağır depresyon : umudun, kendilik değerinin, motivasyon ya da hayatın anlamının tamamen yitirilmesi.
TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU (TSSB)
Özellikle doğal afetler göz önüne alındığında, yaşanan bir afet sonrası mağdurlar yaklaşık % 10-15 olaydan çok kısa bir süre sonra toparlanır; olayın etkileriyle başa çıkabilir ve hatta “lider” rolü üstlenebilir. Yaklaşık %70 gibi bir bölümü ise olaydan etkilenir ve “stres tepkileri” gösterir. Bu gruba giren kişilere yapılacak her tür destek ve özellikle psikososyal destek çalışmaları çok önemlidir. Kişilerin vermiş oldukları “stres tepkileri”nin uzun ya da kısa süreli olması kendilerine verilebilen destekle doğru orantılıdır. Geriye kalan %10-15 gibi bir bölüm ise travmatik olaylardan uzun süreli olarak etkilenir. Yaklaşık rakamlarla verilen bu oranlar insan eliyle oluşan travmatik olaylarda daha farklı oluşmaktadır.
BELİRTİLERİ;
•   Hayatta kaldığı için kendini suçlu hissetme
•   Tehdit in yol açtığı aşırı gerginlik
•   Huzursuzluk
•   Yoğun duygusal değişiklikler
•   Aşırı yemek yeme
•   Dikkati yoğunlaştıramama
•   Korku ve kaygılar.
•   Baş dönmesi, baygınlık hissi, göğüs ve kalp bölgesinde ağrılar, kalp çarpıntıları, adale ağrıları, halsizlik, nefes almada sorunlar, bulantı, sindirim sistemi ile ilgili şikayetler gibi bir takım fiziksel sorunlar

•   Yaşamla ilgili umutlarını yitirme

Toplumda travma ve TSSB

3 Kişiden biri hayatlarının belli bir evresinde ağır travma yasarlar. TSSB bunlardan % 10-20 ‘sini etkilemektedir. Hayat boyu TSSB rastlanma oranı % 8 bulunmuştur (erkeklerde % 6,kadınlarda %10) . Bununla birlikte çoğu kişi TSSB hastalığına sahip olup, tedavi görmemiştir.

TSSB’ DA cinsiyet acısından farklılıklar

Kadınlarda cinsel tecavüzler ve fiziksel taciz daha yüksekken, erkeklerde silahlı saldırı ve çatışma seklindeki etkenler daha önde gelmektedir. Kadınlarda belirtiler daha şiddetlidir. Hastalığın suresi kadınlarda daha uzun sürmektedir. Kadınlarda travmatik olayın 15 yas öncesinde başlama riski çok daha yüksektir (özellikle cinsel taciz ve tecavüzlerde) .

TRAVMA SONRASI SORUNLARLA NASIL BAŞA ÇIKABİLİRİZ?

Stresle başa çıkmada kişilik özellikleri çok önemlidir. Yeterlilik, kendine güven, güçlülük, sağlam ego, yaşamda tutarlılık, esprili kişilik, entelektüel becerilerin varlığı, heyecan arayan kişilik yapısı stresle başa çıkmada artı puanlardır.
Travma sonrası stres bozukluklarında genellikle psikoterapi uygulaması tercih edilir, uygulanan terapilerin ortak özelliği kişiye stresle baş etmenin yollarını göstermesidir.
Uzmanları bunu tedavide özellikle 3 tip psikoterapiler olduğunu söylüyorlar endişeyi yönetmek, kognitive terapi, olayı yasamak/YUZLESMEK terapisi.Oyun terapileri ise PTSH li çocuklarda faydalı bir tedavidir.
ENDİŞEYİ YÖNETMEK TERAPİSİ
Endişeye hakim olmak,yönetmek terapisinde,terapist psikolog size PTSH semptomları ile daha etkili basa çıkabilmeniz için aşağıdaki becerileri öğretecektir;
•    Gevşeme teknikleri eğitimi- Korku ve endişelerinizi ,vücudunuzdaki ana kas gruplarını sistematik olarak  gevşeterek kontrol etmeyi öğrenirsiniz
•    Nefes almak tekniği eğitimi- yavaş ve karından nefes alarak gevşeme ve/veya genellikle korkutucu fiziksel duygular yaratan-kalp çarpıntısı,baş dönmesi,uyuşma-gibi hoş olmayan korkutucu yan etkileri olan,korktuğumuzda  yaşanan hızlı ve çabuk nefes almayı önlemeyi öğrenirsiniz
•    Pozitif düşünme ve kendi kendine konuşma tekniği-negatif düşüncelerin yerine  pozitif düşünceleri koymayı öğrenirsiniz-mesela travmayı.stres veren olayı hatırlatıcı durumlarda “Kontrolümü kaybediyorum” yerine “daha önce başardım ve simdi de tekrar başarabilirim “ demek.
•   Kendine güvenmek,kendini ifade edebilmek-isteklerini,düşüncelerini ve duygularını başkalarını dışlamadan ifade etmeyi öğrenirsiniz
•   Düşünceyi durdurmak-kendi kendine içinden “dur’ diye bağırarak, stres veren sıkıntılı düşünceleri durdurmayı, yenmeyi başarabilirisiniz.
KOGNİTİF TERAPİ
Terapist sizin duygularınızı rahatsız eden ve günlük yasamda fonksiyon göstermenizi zorlaştıran mantıksız olan inançlarınızı değiştirmenize yardımcı olur.Mesela travma kurbanları genellikle gerçekçi olmayan biçimde kendilerini suçlayabilirler daha dikkatli olmadıkları için veya savaşa giden bir kişi ise,arkadaşının ölümünden  dolayı kendini suçlayabilir.Kognitif terapinin amacı size özellikle de üzüntü veren düşüncelerinizi tanımayı,onlarla karşı gerçekçi olmanızı,delil var mıyı ölçmenizi, ve de daha sonra,sizin daha dengeli duyguları başarmanız için daha gerçekçi düşünceleri benimsemenizi sağlar;yardımcı olur.
YÜZLEŞME TERAPİSİ
Bu terapide, terapist size travmayi hatırlatan ve simdi günlük hayatınızda realistik olmayan yoğun korkularınıza sebep olan özel durumlarla, insanlarla, objelerle,  hatıralarla, veya duygularla yüzleşmenize yardim eder .Bu iki şekilde yapılabilir;
•   •         Hayalinizde yüzleşmek- terapist size ısrarla ve sürekli travmatik hatıralarınızı anlatmanızı söyler –ta ki artık sizde bu anlattıklarınız eskisi kadar yüksek seviyede strese sebep olmayana kadar
•   •         Realiteyle yüzleşmek-Terapist size su anda emin tehlikesiz olan,ama sizin yoğun korkularınızı tetiklediği için yapmaktan kaçındığınız şeylerle yüzleşmenizi sağlar;yardımcı olur-mesela bir kaza geçirdikten sonra tekrar araba kullanmak, asansorde saldırıldıktan sonra tekrar asansöre binmek,evde soyulduktan sonra eve geri gitmek vs. O durumdan kaçmak yerine, o durumda olmakta ısrar ettiğiniz surece,kendinizi zorladığınız surece   korkularınız yavaş yavaş yok olacaktır.Bu duruma kendinizi tekrar tekrar zorlamakla da ,korktuğunuz durumun artık tehlikeli olmadığını ve durumla  emin bir şekilde basa çıkabildiğinizi gösterecektir size.
OYUN TERAPISI
PTSH lı çocukları tedavide kullanılır.Terapist başka turlu basa çıkılamayan, daha direkt konuşulamayan, başlatılamayan konulara,başlıklara oyunları kullanarak girer.Bu çocukların travma hatıraları ile basa çıkmalarını ve iyileşmelerini sağlar.