Gönderen Konu: Fikir Ve Sanat Eserleri Kanununda İşleme Eser  (Okunma sayısı 5749 defa)

Çevrimdışı Av. Aysun Delikanlı

  • Administrator
  • Kıdemli Üye
  • *****
  • İleti: 124
  • Karma: +3/-0
    • Profili Görüntüle
    • Hukukevi
  • Hukuk ile ilginiz nedir ?: Hukuk Fakültesi Mezunuyum
Fikir Ve Sanat Eserleri Kanununda İşleme Eser
« : Ağustos 05, 2008, 10:28:09 ÖS »
FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNUNDA İŞLEME ESER

A) GİRİŞ;
(TANIMLAR-İKTİSAP ŞEKİLLERİ VE GENEL ESASLAR)
MD 1: İŞLEME ESER: diğer bir eserden istifade suretiyle oluşturulan ve bu esere oranla müstakil olmayan ve işleyenin hususiyetini taşıyan fikir ve sanat eseri mahsulleridir.

Eser kapsamı: a) ilmi ve edebi eserler
b) musiki eserleri
c) güzel sanat eserleri
d) sinema eserleri
MD 6: İŞLEME VE DERLEMELER
. Tercümeler
. roman hikaye şiir tiyatro piyesi eserlerinden birinin diğerine çevrilmesi
. yukarıda a b c bendlerinin filme çevrilmesi
. Musiki aranjman tertipleri
. güzel sanat eserlerinin birinden diğer şekle çevrilmesi
.bir eser sahibinin tüm eserlerinin külliyat haline sokulması
. seçme toplama eser tertibi
. henüz yayımlanmayan eserin çalışma yapılarak yayına hazır hale getirilmesi
. başkasına ait eserin şerhi veya izahı veya kısaltması
. bilgisayar prg uyarlaması
Eser sahibinin haklarına zarar vermemek şartı ile oluşan ve işleyenin hususiyetini taşıyan işlemeler eser sayılır. Eser sahibinin izni olmadan işleme eser yayınlanamaz.
Yargıtay TD E.1967/4603 kararına göre “bir tercümenin işleme eser sayılması hususunun bilirkişiye sorulmadan re’sen takdir edilmesini kanuna aykırı saymıştır”
Bir eser ve işlemesi için tanınan koruma süreleri aynı değildir(fsek 26/1)ve (Bern sözleşmesi md 3/2)
Bir işlemenin ve derlemenin sahibi; asıl eser sahibinin hakları mahfuz kalmak kaydıyla işleyendir. Yani işlenme eser bağımsız bir eser statüsündedir.
ESER SAHİBİNİN HAKLARI;
MALİ HAKLAR:
Genel olarak mali haklar her ne şekil ve tarzda olursa olsun eser sahibine aittir. Mali haklar birbirine bağımlı değildir.

ÇEŞİTLERİ:
A: İŞLEME HAKKI: İşleme suretiyle faydalanma hakkı münhasıran eser sahibine aittir. YHD E.1998/3202
B: ÇOĞALTMA HAKKI: Eser sahibine aittir. YHD E 2000/10395
C:YAYMA HAKKI:
D:TEMSİL HAKKI:
E:UMUMA ARZ HAKKI:
SÜRELER; Eser sahibine tanınan haklar sürelidir. 46-47. md lerdeki sürelerin sona ermesi ile herkes eser sahibinin haklarından yararlanabilir.
Eserin aslı ve işlemesi için tanınan süreler birbirinden farklıdır. Koruma süresi eserin alenileşmesinden önce işlemeye başlamaz. Fasikül halinde yayınlanan eserlerde aleniyet son fasikülün yayını tarihi aleniyet tarihidir. Fasıla ile yayınlanan her bir cilt halindeki eserler ile bülten, risale, mevkute ve yıllıklar için aleniyet bunlardan her birinin yayın tarihidir. Süre alenileşmenin gerçekleştiği yıldan sonraki yılın ilk gününden başlar. Ölümden başlayan sürelerde ise ölümü takip eden yılın ilk gününden itibaren süre başlar.mirasçı varsa son mirasçının ölümünden sonraki yılın ilk günü esas alınır.
SÜRENİN DEVAMI;
Eser sahibi yaşadığı sürece ve ölümünden itibaren 70 yıl içinde devam eder.
Ölümden sonra alenileşen eserler için 70 yıl ölümden sonra başlar.
ESERLERDEN İKTİBAS SERBESTİSİ; 35 md
* alenileşmiş bir eserden cümle ve fıkraların ilmi bir esere alınması
* alenileşmiş güzel sanat eserini diğer bir eserin münderecatını açıklamak için alınması
* alenileşmiş sanat eserini konferans vs. gibi yerlerde konuyu aydınlatmak için kullanılması
* iktibasın yapıldığı açıkça belirtilmelidir. Alındığı kişi ve eserin hangi bölümünden alındığı belirtilmelidir.
BESTEKARLARA TANINAN HAKLAR;
Eser sahibine tanınan haklarla aynıdır.
KOPYA VE TEŞHİR; 40 md
Umumi yollar, caddeler, meydanlara temelli kalmak şartı ile konulan sanat eseri; resim, grafik, fotograf ile çoğaltma radyo ve televizyonda yayınlama caizdir. Mimarlık eserlerinde sadece dış görünümle münhasırdır.
***41-46. maddeler arasındaki hükümler meslek birliklerine ilişkindir ve daha sonra ayrıca incelenecektir.***

SÖZLEŞME VE TASARRUFLAR
* ASLİ İKTİSAP
Eser sahipleri ve kanuni mirasçıları kendilerine kanunen tanınan mali hakları süre yer ve muhteva itibariyle sınırlı veya sınırsız karşılıklı veya karşılıksız olarak devredebilir.
Mali hakları sadece kullanma hakkı başkasına bırakılabilir.
Bu tasarruf işlemleri henüz vücuda gelmemiş eser için sözkonusu olmaz.
* DEVREN İKTİSAP;
Eser sahibinden veya mirasçısından mali bir hak veya böyle bir hakkı kullanma ruhsatını elde eden kimse ancak bunların yazılı muvafakati ile bu hakkı veya kullanma ruhsatını devredebilir.
Bu noktaya kadar işleme eserin tanımı, türleri, eser sahibinin hakları, süreler ve eser üzerindeki hakların iktisap yolları kısaca anlatıldı. Bundan sonra daha ayrıntılı olarak işleme eser üzerinde durulacaktır.
B) İŞLEME ESERİN UNSURLARI;
1- Asıl eserden bağımsız olmama;
Fsek md 1/b nin c bendinde yapılan işleme eser tanımında “asıl esere oranla müstakil olmayan” ibaresini kullanmıştır. İşleme eserlerde bir işlenen(asıl eser) bir de işleme eser vardır. Yani işleme eser, asıl esere bağlı ve sadık kalınarak meydana getirilir. İşleme sonucunda teknik anlamda bağımsız, yeni bir eser meydana gelmez ancak işlenme eser meydana gelir. İşlemeyi yapan kişi eserin aslına yabancı ekleme, çıkarma ve değişiklik yapamaz.
Bir eserden istifade suretiyle meydana getirilen işleme eser ile diğer bir eserden esinlenerek meydana getirilen eser birbirinden farklıdır. Esinlenme halinde asıl eser sahibinden izin alınması gerekmez. Buna serbest kullanım denir. Esinlenme ve işleme farklı konulardır.
Doktrinde bazı görüşler:
Belgesay: işleme eser ve esinlenme ayrılması güç iki durumdur. İşleme eser asıl esere göre müstakil olmayan eserdir. Esinlenme ise bağımsız eserdir. Bağımsızlığı fark edildiği ölçüde yeni bir eser meydana gelmiştir.
Hirsch: eserin bağımsız olup olmadığı konusunda hâkime geniş bir takdir yetkisi bırakılmalıdır. İki eser arasındaki ilişkinin derecesi nazar ı itibara alınmak suretiyle hâkim takdir yetkisini kullanarak karar vermelidir. Ortaya çıkmış olan ürün asıl eser sahibinin hususiyetini taşıyor ise işleme eser söz konusudur yoksa eser bağımsız bir eserdir.

2- İşleyenin hususiyetini taşıma:
Fsek 6. md “işleyenin hususiyetini taşıyan işlemeler eser sayılır” diyerek işleme eserin önemli bir unsurunu saymıştır. Burada hususiyet
“ciddi düzeyde fikri katkı” olarak anlaşılmalıdır(ÜSTÜN, İŞLEME ESER S.83) Hususiyet herkesin yapamayacağı bir şeyi yapmakta gizlidir alelade tercümeler, yayımlanmış bazı şiirleri aynı kitapta toplamak işleme eser sayılamaz. Eserin nitelik olarak değişmesi yaratmayı, yani yeni bir eseri ifade eder.
Fsek 6.md de bazı işleme türleri için hususiyet taşıma kriterinden vazgeçilmiş gibidir. Külliyatlar, derlemeler için yaratıcılıktan ziyade meydana getirilen emek yoğun çabanın karşılığı olarak eser sayılmaktadır. Yargıtay 4HD 11.2.1972 tarihli kararında bu yönde karar vermiştir.
3- İstifade edilen eser sahibinin haklarına zarar vermeme:
Fsek 6.md nin son fıkrasına 4630 sy kanun ile eklenmiştir. Ancak haklara zarar vermeme işleme eserin unsuru olarak sayılmamalıdır. Yani eser sahibinin haklarına zarar verilmesi işlemenin eser olma özelliğini etkilemez. Bunun yaptırımı cezai ve hukuki sorumluluktur. Bu şekilde: eser sahibinin haklarına zarar vermek suretiyle oluşturulan işleme eserler 3. şahıslara karşı aynen eser sahibi gibi korunur ancak asıl eser sahibine karşı ileri sürülemez.
Diğer unsurlar: (Bu hususlar ayrıca açıklanmayacaktır.)
1- asıl eserle aynı kategoride yer alma
2- asıl eser sahibinin izninin gerekmemesi
3- fsek m 6 da belirtilen işlenme türlerinden biri olmasının zorunlu olmaması
4- asıl eserle olan ilişkinin belirtilmesi

C) İŞLEME ESER TÜRLERİ VE İŞLENME ESER SAHİPLİĞİ:
TÜRLERİ:
. Tercümeler
. roman hikaye şiir tiyatro piyesi eserlerinden birinin diğerine çevrilmesi
. yukarıda a b c bendlerinin filme çevrilmesi
. Musiki aranjman tertipleri
. güzel sanat eserlerinin birinden diğer şekle çevrilmesi
.bir eser sahibinin tüm eserlerinin külliyat haline sokulması
. seçme toplama eser tertibi
. henüz yayımlanmayan eserin çalışma yapılarak yayına hazır hale getirilmesi
. başkasına ait eserin şerhi veya izahı veya kısaltması
. bilgisayar prg uyarlaması

İŞLEME ESER SAHİPLİĞİ;
İşleme eser sahipliği denilince akla gelen eseri meydana getiren kişidir. Eser sahipliği eseri meydana getiren gerçek kişiyi ifade eder. Yani eseri ancak gerçek kişi meydana getirebilir. Eser üzerindeki haklar yaratılması ile eser sahibince aslen iktisap edilir.
Tüzel kişilerin eser sahibi olmaları mümkün değildir ancak mali haklara sahip olabilirler. Fsek 18/2

İŞLEME ESER SAHİPLİĞİ TÜRLERİ:

a) gerçek kişi eser sahipliği
b) birden çok kişinin eser sahipliği
Gerçek kişi eser sahipliğinden yukarda bahsetmiştik ancak bunlara ek olarak,

Sahibinin hususiyetini taşıyan her işleme oluşturulduğu anda kendiliğinden(ipso iure) işleme eser niteliğine sahip olur.bunun için asıl eser sahibinden izin almaya gerek yoktur. Bu işleme eser pasif işlemedir.

Asıl eser sahibinin iznini gerektiren işleme eser aktif işlemedir. Aktif işleme, ekonomik anlamda değerlendirmeyi ve ticaret hayatına sokulmasını ifade eder. Bu halde eser sahibinden izin alınmaması fsek 69-69-70 ve 72. md uyrınca hukuk ve ceza davalarıyla karşı karşıya kalınmasına sebeb olacaktır.

b) birden çok kişinin işleme eser sahipliği
> müşterek işleme eser sahipliği
> iştirak halinde eser sahipliği
1-müşterek işleme eser sahipliği:
Birden ziyade gerçek kişinin fikri katkısıyla oluşturulmuş ise birlikte işleme eser söz konusudur. Birlikte işleyenlerin işlediği kısımlar birbirinden ayrılabiliyor ise ortada fsek md 9 anlamında bir işleme eser vardır. Her bir kısmın işleyeni o kısımın sahibi sayılır.
Müşterek işleme eser için eserin kısımlara ayrılabilen nitelikte olması gerekir. Eser üzerindeki haklar eseri meydana getirenlere aittir. Bu haklar üzerinde yapılacak işlemler oy birliği ile alınacak kararlarla kullanılır. Müşterek eserin üzerindeki bazı tasarruflara rıza gösterilmemesi halinde diğer işleme eser sahipleri mahkemeye başvurabilir.

2-İştirak halinde işleme eser sahipliği: (Yargıtay ve doktrinde bazı yazarlar bu tip eser sahipliği için ortak eser adını da kullanıyorlar.)
Bu durumda işlemeyi yaratanların fikri katkıları o derece birbirine girmiştir ki işleme eserin niteliği bozulmadan bunları ayırmak mümkün değildir. Burudan doğacak hakların tek başlarına kullanılma imkanı yoktur. Bu tip eserler fsek md 10 da tanımlanmıştır.

İşleme eser oluşturulmasında verilen teknik yardım, teferruata ait yardımlar işleme eser sahipleri arasında birlik oluşmasına imkan vermez.

İştirak halinde eser sahipliği oluşması için, işleyenler arasında irade birliği olması icab eder. İrade birliği yoksa ortak eser de yoktur.

Bu tip eser sahipliğinde işleyenler arasındaki birlik adi şirket hükümlerine tabidir.


ESER SAHİPLİĞİ KONUSUNDA İSTİSNAİ HALLER;
* İŞVERENİN İŞLEME ESER SAHİBİ SAYILMASI
* TÜZEL KİŞİLERİN İŞLEME ESER SAHİBİ OLMALARI
* İşverenin eser sahipliği; Madde 18 - (Değişik madde: 03/03/2001 - 4630/11. md.)(*)
Mali hakları kullanma yetkisi münhasıran eser sahibine aittir.
Aralarındaki özel sözleşmeden veya işin mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça; memur, hizmetli ve işçilerin işlerini görürken meydana getirdikleri eserler üzerindeki haklar bunları çalıştıran veya tayin edenlerce kullanılır. Tüzel kişilerin uzuvları hakkında da bu kural uygulanır.
Bir eserin yapımcısı veya yayımcısı, ancak eserin sahibi ile yapacağı sözleşmeye göre mali hakları kullanabilir.
Kanun koyucu ilk fıkrada esası belirlemiş ikinci fıkrada ise istisnayı koymuştur. Bu maddede eser sahibinden bahsedilse de, işlemeler de sahibinin hususiyetini taşıması kaydıyla eser sayılacağından işleme eserler için de uygulanacaktır.
Öncelikle bu hükmün uygulaması için çalışan ve işveren arasındaki sözleşmede aksi kararlaştırılmamış olmalıdır yahut da halin icabı aksini göstermemelidir. Eğer böyle bir durum söz konusu ise işveren eser üzerindeki mali hakları kullanamayacaktır.
Burada önem arz eden hal; işverenin sadece mali haklar üzerinde söz sahibi olduğu ve manevi hakların işverene geçmediğidir. Zira fsek 18. md mali hakların kullanımından bahsetmektedir. Yargıtay da bu görüştedir.

Ayrıca işverenin mali hakları kullanması fsek 52. md deki şartları sağlar bir şekilde devredilmiş olması icab eder.

* Tüzel kişilerin eser sahipliği;
Fsek 18/2 nin son cümlesi bu hususu düzenlemiştir. Tüzel kişi burada hem özel hukuk tüzel kişileri hem de kamu hukuku tüzel kişilerini ifade eder.

Memur, hizmetli ve işçilerin işlerini görürken meydana getirdikleri eserler üzerindeki mali haklar bu kimseleri çalıştıranlarca kullanılacağı ve tüzel kişilerin organları hakkında da uygulanacağı bu hükümle açıklanmıştır. Tüzel kişinin mali hak sahibi sayılması için organların tüzel

kişinin amacı doğrultusunda iradelerini açıklar bir faaliyette bulunması gerekir. Tüzel kişinin amacını ilgilendirmeyen bir konuda meydana getirilen bir eser üzerindeki mali haklar işleyene aittir.
Fsek 10. md 4.f ise tüzel kişi organı olan birden çok kişinin meydana getirdiği eser için de aynı kural gereği tüzel kişi mali hakların sahibi olacaktır. Ancak doktrinde bu halde eser sahiplerinin md 52 ye uygun devir şartı aranmaktadır.

İŞLEME ESER SAHİPLİĞİ HAKKINDA KARİNELER
İlk karine FSEK 11/1 de yer alır. Bu maddeye göre; yayımlanan bir eserde adını ve ya tanınmış müstear adını kullanan kimse aksi ispat edilene kadar eser sahibi sayılır.
İkinci karine ise; fsek 11/2 de yer alır. Umumi yerlerde, radyo-televizyon ile veya konferanslarda mutad şekilde eser sahibi olarak tanıtılan kişi eser sahibi sayılır.
Üçüncü karine; fsek 12/1 de yer alır ve buna göre; madde 11 e göre sahibi tespit edilemeyen eserler için yayımlayan, belli değilse çoğaltan, eser sahibine ait hak ve yetkileri kendi adına kullanır. Konferans ve temsillerde bu yetki konferans verene ve temsili icra ettirene aittir. Bu hallerde asıl hak sahibi ve yetkili kimseler arasındaki ilişkiye aksi öngörülmedikçe vekalet hükümleri uygulanır. ancak bu kuralların işleme eser için uygulanması için bazı hususiyetler vardır. İşleyenin asıl eser sahibinden izin alması gerekeceğinden ve asıl eser sahibinin ismini belirtmek zorunda olacağından eser sahibinin tespiti zor olmayacaktır. Ancak izin alınmadan işlenen eserler için madde 12 devreye girecektir.

İŞLEME ESER SAHİBİNİN HAKLARI;
1- Genel olarak:
İlk olarak söylenmesi icap eden, işlemeler de eserdir. Dolayısıyla eser sahibinin sahip olduğu bütün haklara sahiptir. Diğer bir deyişle işleme hakkını devralan kimse, o işleme türüne münhasır olmak şartıyla, işlemesi üzerinde eser sahipliğinden kaynaklanan tüm hak ve yetkilere sahiptir. Bern sözleşmesine göre bu hakların(mali haklar) kullanılması için ayrıca izin alınması gerekmez. Ancak fsek md 20 ayrıca izin şartı aramaktadır.

İzin alınmadan yapılan işlemeler izinsiz işlemelerdir. İzinsiz işlemelerde işlemeyi yapan eser sahibidir. Bu halde pasif işleme vardır. Bu tip işlemeler de ekonomik yönde bir çıkar elde edilmediği sürece yani mali haklar kullanılmadığı sürece bir engel yoktur. Mali haklardan yararlanmak için asıl eser sahibinden izin alınması şarttır. İşlenme eser sahibinin hakkı mutlak haklardandır. Yani herkese karşı ileri sürülebilen haklardandır. İşleme eser sahibi bu mutlak hakkını asıl eser sahibine karşı dahi ileri sürebilir. İşleme eserin korunması asıl eserden bağımsızdır. Asıl eser ile işlemenin akıbeti ve bunların tabi olduğu süreler birbirinden bağımsızdır.
Alıntıdır.