Cevap;
İyi günler diliyoruz...
Sorduğunuz soru belki tartışmalı bir konuyu da açıklığa kavuşturacak gibi görünüyor...
1-) Kocası ölen kadın için NÜFUS HİZMETLERİ KANUNUNUN UYGULANMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK derki;
Kocası Ölen Kadın
MADDE 67 - (1) Kocası ölen kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır ve kocasının soyadını taşımaya devam eder. Yazılı talebi halinde bekârlık hanesine dönerek bekârlık soyadını alıp kapanmış olan nüfus kaydı açılabilir. Bu durumda nüfus kaydının taşınmasına ilişkin form kullanılır.
Yukarıdaki madde her şeyi karıştırıyor.Çünkü herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın yazılı taleple düzeltileceği yönünde...
2-) Ancak, TMK m. 26 ve 27 bunun yanında, Nüfus Hizmetleri Kanunu m. 35 ve 36 incelendiğinde bir mahkeme kararının varlığı aranıyor.
İlgili Maddelere Baktığımızda;
Türk Medeni Kanunu
III. Ad üzerindeki hak
1. Adın korunması
Madde 26- Adının kullanılması çekişmeli olan kişi, hakkının tespitini dava edebilir.
Adı haksız olarak kullanılan kişi buna son verilmesini; haksız kullanan kusurlu ise ayrıca maddî zararının giderilmesini ve uğradığı haksızlığın niteliği gerektiriyorsa manevî tazminat ödenmesini isteyebilir.
2. Adın değiştirilmesi
Madde 27- Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir.
Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilân olunur.
Ad değişmekle kişisel durum değişmez.
Adın değiştirilmesinden zarar gören kimse, bunu öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde değiştirme kararının kaldırılmasını dava edebilir.
NÜFUS HİZMETLERİ KANUNU
Kanun Numarası : 5490
Kabul Tarihi : 25/4/2006
Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 29/4/2006 Sayı : 26153
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 45 Sayfa:
Kayıt düzeltilmesi
MADDE 35- (1) Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddi hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.
(2) Aile kütüklerindeki din bilgisine ilişkin talepler, kişinin yazılı beyanına uygun olarak tescil edilir, değiştirilir, boş bırakılır veya silinir.
Nüfus davaları
MADDE 36- (1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usûllere uyulur:a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları Cumhuriyet savcısı ve nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır.
b) Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir. Ad değişikliği halinde, nüfus müdürlüğü bu kişinin çocuklarının baba veya ana adına ilişkin kaydı, soyadı değişikliğinde ise eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir.
c) Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder.
(2) Kişilerin başkasına ait kaydı kullandıklarına ilişkin başvurular Bakanlıkça incelenip sonuçlandırılır.
Yasal dayanaklar ve genel görüş itibarı ile biz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılması görüşündeyiz.
Çünkü; kanunun bu durumu açık ve kesin bir şekilde mahkeme hükmünü geçerli görüyor.Ayrıca, THS kaynaklı bir kararı size sunuyoruz.
T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 1995/7965
K. 1995/8869
T. 18.9.1995
> NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ DAVASI ( Davanın Davacının Soyadının Kızlık Soyadı ile Tashihi İstemine İlişkin Olması )
> SOYADININ TASHİHİ ( Haklı Sebebin Kanıtlanması Halinde Soyadının Değiştirilmesine Her Zaman Yasal Olanak Olması )
> SOYADINDA EŞİN ÖLÜMÜNDEN SONRA DEĞİŞİKLİK ( Haklı Sebebin Kanıtlanması Halinde Soyadının Değiştirilmesine Her Zaman Yasal Olanak Olması )
> HAKLI SEBEBİN İSPATI ( Medeni Kanun Gereğince Haklı Sebebin Kanıtlanması Halinde Soyadının Değiştirilmesine Her Zaman Yasal Olanak Olması )
743/m.26
1587/m.44
ÖZET : Haklı sebebin kanıtlanması halinde soyadının değiştirilmesine her zaman yasal olanak vardır.
DAVA : Dava dilekçesinde davacının soyadının kızlık soyadı olan Özkul olarak tashihi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı; evlenmekle iktisap ettiği kocasının soyadını, kocası öldükten sonra da kullanmaya devam ettiğini, ancak aradan geçen süre içerisinde manevi baskıya uğradığını, buna kocasının bir trafik kazası neticesinde yaşamını yitirmesinin neden olduğunu bildirerek soyadının, kızlık soyadı olan Özkul olarak düzeltilmesini istemiştir.
Dava bu niteliği itibarı ile Medeni Kanunun 26. maddesi kapsamında olup bu maddeye göre, haklı sebebin kanıtlanması halinde soyadının değiştirilmesine her zaman yasal olanak vardır.
Mahkemece dava Nüfus Kanununun 44 ve Soyadı Nizamnamesinin 17. maddesine dayanılarak reddedilmiş ise de, sözü edilen maddeler Nüfus İdaresince doğrudan ilgilinin başvurması üzerine yapılacak işlemleri ve koşulları düzenlemekte olup, yukarıda açıklandığı üzere Medeni Kanunun 26. maddesinin uygulanmasına etkili değildir.
Dava dilekçesinde \\\"her türlü delille\\\" dayanılmış olduğu dikkate alınarak davacıya delillerini belirleyip mahkemeye ibraz edilmek üzere mehil verilmeli, bu deliller toplandıktan sonra Medeni Kanunun 26. maddesindeki koşulların mevcut olup olmadığı değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
Davanın hukuki niteliğinin belirlenmesinde hataya düşülerek yazılı olduğu şekilde reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.9.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Hukukevi.net ailesi...