İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - Av. Ahmet Delikanlı

Sayfa: [1] 2 3 ... 18
1
Avukatlık Ortaklıkları ve Hukuk Büroları / alanya avukat
« : Eylül 01, 2016, 12:28:51 ÖÖ »
Sitemizin iletişim numaralarından yapılan aramalarda Av. Ahmet DELİKANLI ve ortaklarına ait olan Hukukevi Avukatlık & Danışmanlık ofisimiz aranarak bir takım sorular yöneltilmektedir. Ancak, web sitemizin adresi www.hukukevi.com.tr olup, sadece web sitemiz üzerinden danışmanlık hizmeti verilmektedir. Sayın üyeler tarafımızca bu site üzerinden sadece soru paylaşımı yapılmaktadır. Saygılarımızla...

2
2011 yılından bu yana faaliyet gösteren büromuz çözüm ortakları ile 2014 yılında da aynı hızla büyümeye devam etmektedir.Saygılarımızla...
Bizi takip etmek için
www.hukukevi.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz...

3
Okul Öncesi Öğretmenliği / www.isimcocugum.com
« : Temmuz 22, 2013, 01:49:12 ÖÖ »
Arkadaslar www.isimcocugum.com adli site yeni dogum yapan ve hikayelerini anlatalmak isteyen anneler icin hazirlanmis super bir site sitemizin konusu disinda fakat fikir olarak cok begendigimiz icin yayinliyoruz.SAYGILARIMIZLA...

4
Eşya Hukuku / TAŞINDI: ev sahibi-kiracı
« : Ocak 07, 2013, 03:29:38 ÖS »

5
Avukat Siteleri / www.hukukevi.com.tr
« : Aralık 31, 2012, 12:41:12 ÖS »
Sitemiz tekrardan yayına başlamıştır. Saygılarımızla... www.hukukevi.com.tr

6
Siteden Haberler / www.hukukevi.net Size Daha Yakın!
« : Aralık 14, 2012, 03:56:38 ÖS »
Sitemizin ana sayfası üzerinden siz değerli üye ve ziyaretçilerimize daha hızlı ulaşmak ve sorunlarınızı daha hızlı çözüme kavuşturmak için canlı destek ekimiz kurulmuştur. Saygılarımızla...

8
Siteden Haberler / Moderesyan ve Yazarlık Başvuruları
« : Temmuz 19, 2012, 01:59:59 ÖÖ »
Merhaba Sayın Üye ve Ziyaretçilerimiz;

Sitemize faydalı olmak, forum alanlarında moderatör görevi üstlenmek ve sitemizin faaliyelerine katılmak isteyen hukukçu meslektaşlarımız ve diğer meslek gruplarındaki emektarlarımız forumumuzda özel iletiler bölümünden bizimle irtibata geçebilirler.Saygılar...

9
Ankara Hukuk / Miras Soruları
« : Temmuz 19, 2012, 01:50:16 ÖÖ »
S. 1 Aşağıdakilerden hangisi zümre sistemine hakim olan esaslardan biri değildir?
a) Zümreler arasında sıra olması 
b) Zümre içinde sıra olması 
c) Kök içinde halefiyet esasının olması 
e) Zümre içinde eşitlik esasının olması 
d) Zümreler arası halefiyetin olması

S. 2. Aşağıdakilerden hangisi miras bırakanın ölümünden sonra mirasçılara intikal eder?
a) İntifa ve sükna hakları 
b) Miras bırakanın şahsi edim borcu 
c) Trafik kazasından kaynaklanan tazminat ödeme yükümlülüğü 
d) Nafaka alacağı 
e) Manevi tazminat istemi

S. 3. Sağ kalan eşin varlığı aşağıdakilerden hangisinin yasal mirasçı olmasını engeller?
a) Amca oğlu 
b) Teyze 
c) Büyük ana 
d) Evlatlık 
e) Amca

S. 4. Miras bırakanın ana baba bir kardeşi (C) ile, ana bir baba ayrı kardeşi (D) vardır. Miras bırakanın babası (b) daha önce ölmüştür. Buna göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
a) Ana Mirasın yarısına hak kazanır 
b) (C) mirasın yarısına hak kazanır 
c) (b)nin payı (C)ye geçer 
d) (D)nin payı ¼tür 
e) (D)nin yasal miras hakkı yoktur

S. 5. Muris (M) öldüğünde geride eşi (E), anneannesi (AA) ve teyzesi (T) ile, babasının babası (bb) ve halasının oğlu (Y) hayattadır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) Eş (E)nin miras payı ¾, (AA), (T), (bb) ve (Y)nin her birinin miras payı ise 1/16dır 
b) Zümre başlarından biri sağ olduğu için (T) ve (Y)nin miras hakkı yoktur 
c) (T) için kök içinde halefiyet prensibi işlemez 
d) (Y) için kök içinde halefiyet prensibi işlemez 
e) Sadece sağ kalan zümre başları ve eş mirası yarı yarıya paylaşırlar

S. 6. Her nasılsa iki defa evlenmiş kadın ya da erkeğin evlenmenin butlanına kara verilmeden önce ölmesi ve sağ kalan eşin iyi niyetli olması halinde aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) Herbir eş, birlikte mirasçı oldukları zümreye göre sahip oldukları miras payını aralarında eşit olarak paylaşırlar 
b) Her bir eş, birlikte mirasçı oldukları zümreye göre sahip oldukları miras payını ayrı ayrı alırlar 
c) Sonraki eşin mirasçı sıfatını haiz olabilmesi için kanuni mirasçıların tamamının rızası aranır 
d) Sonraki eş asla mirasçı sıfatını kazanamaz 
e) Hepsi

S. 7. (M)nin, eşi (E) ile evliliği devam ederken, kendisinin evli olduğunu bilen komşusu (K) ile ikinci defa evlenmiş ve bu evlilikten (O) dünyaya gelmiştir. (O)nun (M);ye mirasçı olabilmesi için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) (K) kötüniyetli olduğu için (O), (M)ye mirasçı olamaz 
b) (M)nin önceki eşi (E), sonraki evliliğin mutlak butlanına karar verdiri ve evlilik bu nedenle sona ererse, (O) mirasçı olamaz 
c) Evliliğin butlanı davasında (K) iyiniyetli olduğunu ispatlayabilirse, (O), (M)ye mirasçı olabilir 
d) (K)nın veya (M);nin kötüniyeti (O);nun mirasçılığına engel değildir, bu nedenle (O), (M)ye mirasçı olabilir 
e) Hiçbiri

S. 8. Açılmış olan boşanma davası devam ederken davacı eşin ölmesi halinde aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
a) Davacı ve davalının mirasçıları davaya devam edebilirler 
b) Davalı eşin kusurlu olması halinde, davalı, miras bırakana mirasçı olamaz 
c) Kusurlu olan davalı eş lehine yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçersizdir 
d) Mahkeme boşanmaya değil, ayrılığa karar vermişse, sağ kalan eş kanuni miras hakkına sahiptir 
e) Miras bırakanın vasiyetname ile eşi lehine yaptığı kazandırmalar boşanmanın gerçekleşmesi halinde kendiliğinden hükümsüz hale gelir

S. 9. Aşağıdakilerden hangisi ölüme bağlı tasarrufların kanun gereği kendiliğinden sona erdiği hallerden birisi değildir?
a) Lehine ölüme bağlı tasarruf yapılan kimsenin mirasbırakandan önce ölmesi 
b) Eşlerin boşanması 
c) Sözlü vasiyette, vasiyetçinin olağan vasiyetname türlerinden irine başvurma imkânını elde etmesi 
d) Metres lehine vasiyette bulunulması 
e) Bozucu ya da geciktirici şartın gerçekleşmesi

S. 10. Muris (M), vasiyetnamesinde üç oğlundan tek (O)yu kendine mirasçı atamış ve borçlarından ise sadece eşi (E);nin sorumlu olduğunu söylemiştir. Buna göre, (M)nin alacaklıları için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) Sadece (E)ye başvurabilirler 
b) Sadece (O)ya başvurabilirler 
c) Hem (E)ye hem de (O)ya başvurabilirler, her ikisi de müteselsil sorumludur 
d) Tüm mirasçılara başvurabilirler, hepsi müteselsil sorumludur 
e) Hepsi

S. 11. Ayırt etme gücüne sahip bir kimsenin kısıtlanmış olması halinde vasiyetname yapma ehliyeti için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) Vasiyetname yapma ehliyeti tamdır 
b) Yasal temsilcisinin izniyle yapabilir 
c) Düzenlemiş olduğu vasiyetname iptal hükmüne tâbidir 
d) Düzenlemiş olduğu vasiyetname butlan hükmüne tâbidir 
e) Hiçbiri

S. 12. El yazılı vasiyetnamede, üçüncü şahıslar tarafından yapılan ilavelerin veya değişikliklerin hukuki sonuçları bakımından aşağıdakilerden hangisi ya da hangileri doğrudur?
I- Üçüncü şahıs, ilaveyi veya değişikliği vasiyetçinin rızası dışında yapmışsa bunların vasiyetnameye hiçbir etkisi yoktur. İlave veya değişiklik, hiç yapılmamışçasına vasiyetname hüküm ifade eder
II- Üçüncü şahıs ilaveyi veya değişikliği vasiyetçinin rızası ile vasiyetname tamamlandıktan sonra yapmışsa, vasiyetname şekil şartına uyulmadığı için iptal ettirilebilir
III- Üçüncü şahıs, ilaveyi veya değişikliği vasiyetçinin rızası ile vasiyetname tamamlanmadan yap0mışsa, vasiyetname şekil şartına uyulmadığı için iptal ettirilir
a) Yalnız I  b) I ve II  c) I ve III  d) II ve III e) Hepsi

S. 13. Aşağıdakilerden hangisi resmi vasiyetnamenin düzenlenmesine tanık olarak katılabilir?
a) Fiil ehliyeti bulunmayanlar 
b) Bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklılar 
c) Evlatlığın karısı 
d) İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre iflasa tâbi olanlar 
e) Vasiyetçinin kızının kocası

S. 14. Ölüme bağlı tasarrufla kendilerine, eşlerine veya hısımlarına kazandırma yapılanların tasarrufun düzenlenmesine katılmalarının yol açtığı sakatlıkla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) Ölüme bağlı tasarrufun tamamı şekil eksikliği nedeniyle iptal ettirilir 
b) Ölüme bağlı tasarrufun tamamı değil, yalnız bu kazandırmalar, şekil eksikliği nedeniyle iptal edilir 
c) Ölüme bağlı tasarrufun tamamı hata nedeniyle iptal edilir 
d) Ölüme bağlı tasarrufun tamamı değil, yalnız bu kazandırmalar, hata nedeniyle iptal edilir 
e) Ölüme bağlı tasarrufun tamamı, tasarrufta bulunan kimsenin böyle bir tasarruf ehliyetine sahip olmaması nedeniyle iptal edilir

S. 15. Mirasbırakan (M), yeğeni Mehmet lehine vasiyet yapmış ancak mirasbırakanın bir tane yeğeni vardır ve adı da Ahmettir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) Beyan hatası nedeniyle iptal hükmüne tâbidir 
b) Saik hatası nedeniyle iptal hükmüne tâbidir 
c) Saik hatasıdır, ancak saik hatası esaslı hata olarak kabul edilmediği için tasarruf iptal edilmez 
d) Mirasbırakanın son arzuları kesin olarak tespit edilebilmek kaydıyla hata düzeltilir, yani ölüme bağlı tasarrufun iptali yoluna gidilemez 
e) Vasiyetname şahısta hata nedeniyle iptal edilebilir

S. 16. Vasiyeti yerine getirme görevlisi atama için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?a) Vasiyeti yerine getirme görevlisi atanacak kişinin atama işleminin yapıldığı anda fiil ehliyetine sahip olması gerekir  b) Vasiyeti yerine getirme görevlisi, görevinin icrası bakımından asliye hukuk hakiminin denetimine tâbidir  c) Vasiyeti yerine getirme görevlisi, görevini yerine getirirken ilgililere karşı bir vekil gibi sorumludur  d) Vasiyeti yerine getirme görevlisi atama işlemi kural olarak sadece miras sözleşmesi ile yapılabilir  e) Vasiyeti yerine getirme görevlisi, tereke mallarının devri ve bunlar üzerinde sınırlı ayni hak kurma konusunda da tek başına yetkilidir

S. 17. Mirasbırakan (M), yapmış olduğu vasiyetnamede artmirasçılık yolu ile (A) ve (b)yi sırasıyla mirasçı atamış, fakat (b)ye de mirası (C)ye devretme borcu yüklemiştir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) Artmirasçı atamada, artmirasçı tayini açısından herhangi bir sınırlama yoktur, dolayısıyla böyle bir tasarruf geçerlidir 
b) Artmirasçı atamada, artmirasçı tayini sadece bir dereceli olabilir, dolayısıyla böyle bir tasarruf butlan hükmüne tâbidir 
c) Tasarruf hata hükümlerine göre iptal hükmüne tâbidir 
d) Tasarrufun içeriği hukuka aykırı olduğu için iptal hükmüne tâbidir 
e) Mirasbırakanın böyle bir tasarruf ehliyeti bulunmadığı için iptal hükmüne tâbidir

S. 18. Mirasbırakan (M), yapmış olduğu vasiyetname ile (A)yı kendisine mirasçı olarak atamıştır. (A)nın herhangi bir nedenle mirasçı olamaması durumunda (b)nin mirasçı olmasını istemiş, ancak bunların hangisi mirasçı olursa olsun bunun ölümünden sonra mirasçım (C) olacaktır demiştir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) (A), (b) ve (C) için yedek mirasçı atama söz konusudur 
b) (A), (M) ve (C) için artmirasçı atama söz konusudur 
c) (A) ile (b)nin mirasçılığı, yedek mirasçı atama, (C)nin mirasçılığı ise artmirasçı atamadır 
d) (A) ile (b)nin mirasçılığı artmirasçı atama, (C)nin mirasçılığı ise yedek mirasçı atamadır 
e) (A), (b) ve (C) için olumlu miras sözleşmesi söz konusudur                                 

S. 19. Miras bırakanın kendisinin ölümünden sonra, eşinin başka biriyle evlenmemesi; şartıyla terekenin yarısını ona bırakmasına ilişkin yapmış olduğu ölüme bağlı tasarruf hakkında aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) Şart ahlâka ve adaba aykırı olduğu için, hem şart hem de ölüme bağlı tasarruf geçersizdir 
b) Ahlâka ve adaba aykırı olan bu şart geçersizdir, ancak ölüme bağlı tasarruf geçerliliğini korur 
c) Şart kanuna aykırı olduğu için, hem şart hem de ölüme bağlı tasarruf geçersizdir 
d) Kanuna aykırı olan bu şart geçersizdir, ancak ölüme bağlı tasarruf geçerliliğini korur 
e) Hiçbiri

S. 20. İptal davası için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) İptal davası açabilmek için kanuni mirasçıların saklı pay sahibi olmaları şarttır 
b) Vasiyeti yerine getirme görevlisinin vasiyetnamenin iptali davasında davalı sıfatı yoktur 
c) Hakim iptal sebeplerini resen nazara alabilir 
d) İptal davasında, iyiniyetli davalılar için öngörülmüş olan on yıllık süre vasiyetnamelerde miras bırakanın ölümüyle birlikte işlemeye başlar 
e) İptal davasında hükümsüzlük, defii yoluyla her zaman ileri sürülebilir

10
Yerel ve Genel Haber Siteleri / www.bafradernegi.com
« : Nisan 12, 2012, 01:05:44 ÖÖ »
Ankara'da bulunan Bafra'lılar tarafından kurulan, tarihini ve derneğin faaliyetlerini içeren güncel bir sitedir.

www.bafradernegi.com

11
Avukat Stajyerleri / Stajyer Avukat Olmak - Nil Bozoğlu (Makale)
« : Mart 24, 2012, 08:48:29 ÖS »
STAJYER AVUKAT OLMAK
 
                                 Hukuk fakültesinden mezun olmanın ardından girilen mecburi ve resmi dönemdir avukatlık stajı.Eğer yeni mezunumuzun gönlünde yatan aslan avukatlık mesleği ise bu dönemi yaşayacaktır.Baroların istediği onlarca sayfa belge toplanmasını müteakip Avukatlık Staj Yönetmeliği 12. maddeye göre mahkeme ve adalet dairelerinde staj;
Cumhuriyet Savcılıklarında bir ay,Ağır Ceza mahkemesinde bir ay,Asliye ceza mahkemesinde onbeş gün,Sulh ceza Mahkemesinde onbeş gün,Sulh Hukuk Mahkemesinde onbeş gün,Asliye Hukuk Mahkemesinde bir buçuk ay,İcra tetkik ve İcra dairesinde bir ay geçirildikten sonra tamamlanmış olur.
                         

                              Avukatlık stajının kalan altı ayı, staj yapılan Baro levhasına kayıtlı, meslekte en az beş yıl kıdemli (bu beş yıllık kıdem hesabına Avukatlık Kanununun 4 üncü maddesinde yazılı hizmette geçen süreler dahildir) ve bağımsız bürosu olan bir avukat yanında yapılır,süresi altı aydır.
             

                           Görüldüğü üzere avukatlık stajı toplamda bir senedir ve hepimizin bildiği ve avukatlık kanununun amir hükümlerine göre stajyer avukatın çalışması yani gelir elde etmesi ,avukatlık mesleğiyle bağdaşmayan işlerle uğraşması yasaktır.Peki bu yasak karşısında stajyer avukata herhangi bir ücret ,örneğin barolar tarafından veya yanında staj yapılan avukat tarafından ,ödenir mi?İkinci soru ;Yine bu süre zarfında avukat adayının sosyal güvencesi var mıdır?

                           Maalesef iki sorunun da cevabı HAYIR dır.Hayırdır?Bu nasıl bir durum demeyelim üzülerek söyleyebilirim ki durum bu ,üstelik benim bildiğim hiçbir meslekte de bu tür bir durum mevcut değil.Anayasadaki angarya yasağına aykırılık teşkil eden bu uygulamaya çare oluşturmak üzere tahsis edildiğini düşündüğüm baroların,sözüm ona, kredi olarak düzenlediği aylık ödemelerin amacına ulaşıp ulaşmadığı da tartışmalıdır.

                           Bir kişi kredi almaya mecbur bırakılırsa buna "kredi" denir mi tekrar düşünülmesi gerektiği kanısındayım,söz konusu durum açıkça müzayaka halinden faydalanarak ,kredi almak zorunda bırakılmak değil midir?
 

                          TBB 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren krediyi aylık 350 ytl olarak belirledi.Staj süresi (1 yıl) boyunca ödeniyor staj bitiminden 24 ay sonrada muaccel hale geliyor,geri ödeme ise staj dönemindeki kredi miktarına %30 basit faiz uygulanması yoluyla gerçekleşiyor.Bu şartlar altında da öğrencilik döneminde katkı kredisi almış arkadaşların işi zor gözüküyor.Sosyal güvenlik haklarından mahrum bırakılmamız ayrıca tartışma konusu tabii.Hiç kimse sosyal güvenlik hakkından mahrum bırakılamaz.

                           Sanırım bu süreçte yine ailelerin yardımı veya yanında staj yaptığımız avukatların insafına ihtiyacı olacak avukat adaylarının.Staj süresince yapacağınız minimum masraf 3 bin ytl, mutlaka kıyıda köşede böyle bir birikimimiz vardır!!!Ümit edelim ki bu konuda başvuru yapan arkadaşlarımızın çalışmaları sonuç versin ve en azından kredi yerine burs imkanı sağlanabilsin...

     İletişim adresi: nilbozoglu@hukukevi.net

                                                                                    Av.Nil Bozoğlu

12
KiŞisel Hukuk Siteleri / www.bafradernegi.com
« : Mart 03, 2012, 02:22:26 ÖÖ »

www.bafradernegi.com hizmete açılmıştır. Sayın Yapımcı M. ERDOĞAN'a emeklerinden dolayı teşekkür ediyoruz.

13
Avukatlık Ortaklıkları ve Hukuk Büroları / www.hukukevi.com.tr
« : Ocak 14, 2012, 02:38:25 ÖS »
www.hukukevi.com.tr artık hizmetinizde...

14
Forum Kuralları / TAŞINDI: Avukatsız Boşanma dilekçesi?
« : Aralık 26, 2011, 01:44:17 ÖÖ »

15
Avukatlar / AVUKATLIK YASASI TASLAĞINA KARŞI ÇAĞRI
« : Aralık 11, 2011, 07:09:07 ÖS »
Ankara Barosu'ndan...

MESLEĞİMİZİN GELECEĞİ ADINA, TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİNE, TÜRKİYE’DEKİ BÜTÜN BAROLARA VE BÜTÜN MESLEKTAŞLARIMIZA AÇIK ÇAĞRI

1. 12-13 Kasım 2011 tarihlerinde, Türkiye Barolar Birliği’nin çağrısı üzerine[1] Ankara’da “Yeni Avukatlık Kanunu” kapsamındaki başlıkların tartışılması amacıyla baro başkanları toplantısı yapılmıştır.

2. Çağrı yazısının ekinde, toplantıda tartışılacak başlıkların yer aldığı bir program gönderilmiştir.

3. Çağrı yazısının tetkikinden:

a) TBB’nin üzerinde çalıştığı bir taslak olduğu,

b) Çalışmalarda bu taslağa nihai şekil verilmesi aşamasına gelindiği anlaşılmaktadır.

4. TBB’nin belirlediği konu başlıklarının, TBB’nin üzerinde çalıştığı taslaktan alınıp alınmadığı bilinmemektedir.

5. Bu başlıklardan öne çıkan bazıları, toplantıda yapılan tartışmalar ışığında aşağıda bilgilerinize sunulmaktadır:

a) Yabancı avukatlık şirketlerinin Türkiye’nin her yerinde ve her alanda faaliyet göstermesine ve şubeler açmasına izin verilmesi

b) Avukatların kıdemlerinin izin verdiği derecedeki mahkemelerde dava takip edebilmeleri (kıdemsiz avukatların belirli derecenin üzerindeki mahkemelerde görülen davaları alamamaları)

c) Avukatlık ücretinin tamamının (asgari ücretin değil!)  barolara yatırılması zorunluluğu

d) Avukatlık sözleşmelerinin (yalnızca düzenli hukuki danışmanlık hizmetine dair sözleşmeler değil, bütün avukatlık sözleşmelerinin!)  baroya ibraz edilmesi zorunluluğu:

e) Avukatlık stajının iki yıla çıkarılması ve stajın ilk yılının, baroların, yönetiminde hiçbir etkisinin bulunmadığı Türkiye Adalet Akademisinde yapılması

f) “Avukat yardımcılığı” adında yeni bir statünün oluşturulması (Bu statü hakkında bilgi edinilmemiştir. Ancak avukatlık stajından sonra, avukatlık sıfatının kazanılmasından önce belirli süre “avukat yardımcısı” olunması tartışılmaktadır)

g) Türkiye Cumhuriyeti hükümeti dahil olmak üzere hiçbir icra organının belirlenmesinde emsali görülmeyen şekilde, baro yönetim kurullarının nisbi temsil sistemiyle oluşturulması

6. Konu başlıkları arasında yer almasa da, toplantıda önem verilerek tartışılan bir diğer konu ise, 65 yaş üzerindeki meslektaşların avukatlık yapmasının yeni kanunda yasaklanması önerisi olmuştur.

7. Kanun taslağına ilişkin “tartışma” başlıklarında, avukatlık sınavı gibi, baroların Adalet Bakanlığının vesayetinden kurtarılması gibi (her ne kadar bakanlık vesayeti yerine, TBB  vesayeti getirilmek istense de!), kamu avukatlarının baroya kayıtlı olmalarının zorunlu hale getirilmesi gibi desteklenmesi gereken konular bulunsa da, yukarıda kısaca değinilen başlıkların kanunlaşması halinde, Türkiye’de avukatlığın Cumhuriyet tarihinde emsali görülmemiş derecede ağır bir darbe alacağı açıkça anlaşılmaktadır.

8. Baro başkanları toplantısında:

- Avukatlık Kanunu’nda yapılması gereken değişikliklerin taslağının,  her bölgeyi temsilen belirlenecek ikişer baronun ve TBB’nin katılımıyla oluşturulacak bir komisyonda hazırlanması gerektiğini,

- Bu şekilde hazırlanacak taslağın tüm avukatların bilgisine ve TBB Genel Kurulunun oyuna sunulması hususunu çok sayıda baro başkanı ısrarla ve defalarca ifade etmiştir.

9. Avukatlık Kanunu taslağının hazırlanmasına yalnızca TBB’nin değil, bütün baroların ve avukatların  etkili katkılarını sunmasını amaçlayan bu öneri, TBB tarafından, ısrarlı taleplerimize rağmen Baro Başkanlarının oluşturduğu heyetin oyuna sunulmamıştır. Üstelik bütün baroların, yeni baştan bir avukatlık kanunu mu yapılması gerektiği, yoksa mevcut kanunun avukatlık mesleği lehine yapılacak düzenlemelerle iyileştirilmesi mi gerektiği konusunda görüşleri dahi ortaya konmamıştır.

10. Şu halde endişemiz, Avukatlık Kanunu taslağının baroların katılımıyla oluşturulan bir komisyon tarafından TBB çatısı altında hazırlanması yerine, TBB tarafından hazırlanarak “görüş” için barolara gönderilmesi durumunda, baroların ve avukatların etkili katkısının olmayacağıdır.

11. Eğer yukarıda başlıklar halinde verdiğimiz “tartışma” konuları kanunlaşacak  olur ise, Türkiye’de avukatlık mesleğinin, baroların, dolayısıyla hukuk devletinin geleceği geri dönülmez şekilde etkilenecektir.

12. Öte yandan Ankara Barosu, 06.07.2011 tarihinde bir komisyon kurarak, geniş katılımlı yapılacak çalışmalara katkıda bulunmak üzere Avukatlık Kanunu’na ilişkin hazırlıklarını büyük ölçüde tamamlamıştır. Yönetim Kurulu’nun katkılarıyla şekillendirilecek, meslektaşlarımızın bilgisine sunulacak düzenlemelere ilişkin taslak konu başlıkları ekte sunulmuştur.

Buradan Türkiye Barolar Birliğine tarihi bir çağrıda bulunuyoruz:

- Tartışma konuları arasında yer alan ve yukarıda kısaca verilen başlıklar taslağa hiçbir şekilde alınmamalıdır.

- Avukatlık Kanunu taslağının hazırlanması için TBB’den ve barolardan oluşan bir komisyon kurulmalıdır.

- Bu komisyonun hazırlığı, yalnızca barolarla değil, Türkiye’de bütün avukatlarla paylaşılmalıdır.

- Gelen öneriler doğrultusunda son şekli verilen taslak, Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu’nun oyuna sunulmalıdır.

- Ancak bu şekilde katılımcı demokrasi sağlanabilir, 1136 sayılı Kanun’daki hakların hiçbirinden vazgeçilmeksizin, avukatlık mesleği bağımsızlaştırılabilir, barolar vesayetten kurtarılabilir, meslek alanımız genişletilebilir, taslağın arkasına Türkiye’nin bütün avukatlarının ve bütün barolarının desteği tek vücut halinde alınarak, taslağın  idari mekanizmalar içerisinde ve TBMM’de avukatlar ve barolar aleyhine şekillendirilmesi önlenebilir.

Buradan Ankara Barosu’nun bütün mensuplarına, bütün barolara ve tüm meslektaşlarımıza açık bir çağrıda bulunuyoruz:

- Geri dönülmez bir noktaya gelinmeden, geleceğimiz için bu öneriyi destekleyiniz ve sürecin yönetimine etkin şekilde müdahale ediniz. Geçtiğimiz iki yıl içerisinde sağlık sektöründe yaşanan gelişmelerden ibret alınız: Muayenehanelerin, polikliniklerin, müstakil hastanelerin kapanmak zorunda bırakıldığını, üniversite hastanelerinin dahi çökme noktasına getirildiğini; sağlık sektörünün yabancı sermayenin eline geçtiğini unutmayınız.

Saygılarımızla.23.11.2011

İlgili belgeler için tıklayınız :

1 –  TBB’nin 12.10.2011 gün ve 2011/74 sayılı duyurusu.

2 – TBB’nin 12.10.2011 tarihli yazısının ekinde gönderilen Yeni Avukatlık Kanunu’na ilişkin çalışmalarda “tartışılacak konu başlıkları taslağı”.

3 -  Ankara Barosu Başkanı Av. Metin Feyzioğlu’nun Baro Başkanları toplantısı sırasında TBB Başkanlığı’na yazdığı 13.11.2011 tarihli dilekçe.

4 - 1136 sayılı Kanunla ilgili Ankara Barosu'nca önerilen değişikliklere ilişkin bazı başlıklar. (Bu başlıkların tamamı tartışmaya ve geliştirilmeye açıktır.)

5 - 23.11.2011 tarihli yazı (her sayfası imzalı, pdf formatında)



Sayfa: [1] 2 3 ... 18