Yanıt gönder

Uyarı: bu konuya en az 120 gündür yanıt gönderilmemiş.
Yanıt vermek yerine yeni bir konu açmanız önerilir.

Not: Bu konu bir moderatör tarafından onaylanmadan görüntülenmeyecektir.

Kullanıcı Adı:
E-Posta:
Konu:
İleti Simgesi:

Dosya Ekle:
(Eki Kaldır)
(daha çok eklenti)
Kısıtlama: 4 post başına, Toplam Boyut ( En Fazla ) 192KB, Kişisel Boyut ( En Fazla ) 128KB
Bir moderatör tarafından onaylanana dek ekli dosyalar görüntülenmeyecektir.
Doğrulama:
Avukatların Staj Süresi Ne Kadardır?(Sadece Rakamla!):
Ankara'nın Plaka Kodu Nedir?(İki Adet Sayı İçerir):

kısayollar: göndermek için alt+s veya önizleme yapmak için alt+p\'ye basın


Konu Özeti

Gönderen: Av. Kurty
« : Eylül 12, 2012, 11:52:28 ÖS »

Tartışma
Okul öncesi çocukları İngilizce diline ilgi duymakta, İngilizceyi sevmekte, ders sırasında mutlu olmaktadır. Çocuklar İngilizce öğrenmeye başladıktan sonra dile karşı ilgi ve merakları artmaktadır (Küçük, 2006). Günümüzde artık yabancı dil eğitimi çok küçük yaşlarda başlatılmaktadır (Edelman, 1991). Erken çocuklukta İngilizce öğretimine yönelik okul öncesi öğretmenlerinin görüşlerinin ele alındığı bu bölümde, elde edilen bulgulara dayanarak değerlendirmeler yapılmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenlerin erken çocuklukta İngilizce öğretimine yönelik görüşme bulgularına göre, 16 katılımcının 4’ü erken çocuklukta İngilizce öğretiminin olmaması gerektiğini düşünürken; 12’si İngilizce öğretiminin erken dönemde başlaması gerektiğini düşünmektedir.
Okul öncesi dönemde İngilizce öğretimine sıcak bakan öğretmenler, aslında dünya yazın alanında kabul gören boyuttan çok daha farklı sebeplerle bu öğretimi istemekteler. Tıpkı günümüzde ilköğretimden liseye kadar müfredatlarda var olan İngilizce dersleri gibi, okul öncesi müfredatında da haftada bir – iki saatlik İngilizce öğretmenlerinin eşliğinde; şarkı, konuşma, oyun ağırlıklı derslerin başarıya ulaşacağı kanaatindeler. Yalnız bu kıstaslarda verilecek olan İngilizce derslerinin asıl olarak öğretimi sekteye uğratabileceğini, ya da bocalamaya yol açabileceğini göz ardı etmekteler. Erken çocuklukta verilecek olan İngilizce öğretimi bu şekilde olursa sorun işte o zaman başlar.
 Tamamen doğal bir ortamda, bir insan bir dil prensibine sıkı sıkıya bağlı okul öncesi kurumları sayesinde bu uygulamanın başarılı olmasından söz edilebilir. Çocuk ikinci dille baş başa kaldığında doğal olarak öğrenmek zorunda kalacaktır. İlk zamanlarda Türkçe ve İngilizce dillerinin karışımından meydana gelen cümleler kurmaları oldukça doğaldır. Erken çocuklukta yeni dil öğretimiyle meydana gelen karışık kodlamalar yetişkinlerden çok da farklı değildir ( Meisel, 1994). Tüm bu karışık kodlamalar, dil öğreniminin göstergesi olarak doğal süreçlerdir (Genesee, 2009).